Basit ve çocukça bir seri gibi gözüksede okudukça sevdim. Yazar, karakterlerin çocuksu durumları olgunlukla karşılamalarını sağlamış ama arada kendinize okuduğunuz karakterlerin daha çocuk olduğunu hatırlatmanız gerekiyor. Percy ve düşünceleri içinse,ben bile çelişiyorum. O zeki ama çalışmıyor, çalışsa yapar dediğimiz tiplerden ve isteyince de gerçekten bir çok şeyi başarabiliyor:)
Percy için, yeni bir okul ve okuldan atılma rekoru kırılacak gibi gözüküyor. Bu sefer
başını daha fazla derde sokmadan sisin ötesinide görebilen hoş birinden yardım alması gerekecek.Ya da belkide başını daha çok derde sokacak sanırım.Daha önceki kitaptanda tahmin etmiş olacağınız gibi bu kişi Rachel. Uupss sanırım spoiler verdim. Ah yok canım bu kadarını hepiniz tahmin etmişsinizdir.
Titan Lordu Kronos gittikçe güçleniyor ve hain melez Luke kendini "tamamiyle" ona adamış gibi gözüküyor. Luke'un planları arasında Melez kampını istila edip yok etmekte var fakat bunun için içeriden bir giriş yolu bulmalı.Yıllar yıllar önce Deadalus adındaki dahi, bir labirent inşa etti ve bu labirent kendi kendine gelişip değişebiliyor. Gittiğiniz bir yol tekrar aynı yere çıkmıyor ve bu labirentin kapıları dünyanın dört bir yanına açılıyor. Kapılardan biride Melez kampının içinde ve Luke bu nedenle bir şekilde labirentte yolunu bulup kampa saldırmak istiyor. Melezlerin bunu öğrenmeleri sonucunda Annabeth'in yıılardır beklediği görevi sonunda onu buluyor. Hiç beklediği gibi bir görev olmayacak çünkü ayrıca bu görev Kıvırcık'ın Pan'ı bulabilmesi için son şansı. Labirent onları beklenmedik yerlere götürüp zorlu kararlar vermesini isteyecek.
Son kitaptan bir adım ötedeyim ve herşey kör düğüm oldu. Poseidon,Hera,Hades,Kalipso,eski titan zamanından kalma yaratıklar ve melezler hepsi iç içe son macerayı asla kaçıramam ;)
Ayrıca serinin yazarı Rick Riordan'ın kitap hakkındaki yorumunuda buradan izleyebilirsiniz>>
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder