23 Temmuz 2015 Perşembe

Mefisto'nun Öpücüğü kitap yorumu: Harika ve ötesine!


Kimse Lucifer'dan daha kötü olamaz sanıyordunuz değil mi? Kesinlikle yanılıyorsunuz. Bir zamanlar Lucifer Tanrı'nın gözünden düştüğünde, onun yandaşlarından biri olan Mefisto'da ölüleri diğer tarafa götürme gibi iç karartıcı bir işe mahkum oldu. Artık tamamen cehenneme ait bir yaratıktı kötüydü, korkunçtu ta ki bir Anabo yani Havva'nın kızlarından biri ile karşılaşana kadar. Ona aşık oldu ve bir çok oğlu oldu. Ancak Tanrı'nın bundan haberi olmamalıydı ve bu,
onları sisin ötesinde yaşamaya mahkum ediyordu. Tanrı onları görmeyecekti, öfkelenmeyecekti fakat dualarınıda duyamayacaktı. Bir gün kardeşlerin en büyüğü Eryx, ölümsüz olabilmek için Cennete ait saf bir ruhu yani Anabo olan annelerini öldürdü. Bu yaptığı içindeki ışığı tamamen söndürdü ve karanlığı uyandırdı. Artık yapmak istediği tek şey Lucifer'dan Cehennemi çalmak ve ona hükmetmekti. Fakat yaptığı sadece kendisi ile ilgili değildi, Tanrı bu sayede Mefisto'nun bütün oğullarını ve işlediği günahı gördü...Ve işte Mefisto Akdi bu şekilde oluştu. Tanrı Mefisto'nun oğullarına, ruhlarını Eryx'e satan insanları yok etme görevini verdi. Ancak onlar Cehennemin oğullarıydı ve yine cehenneme gitmeye mahkumdular. Bunu bozabilecek tek şey gerçek aşktı.(biliyorum dramatik derecede saçma geliyor fakat düşünsenize onlar cehennemin çocukları ne kadar romantik olabilirler ki ;) ) Ama hiç bir insanın kızın ruhu onlara aşık olabilecek kadar saf değildi. Bunun mümkün olabilmesi için tek seçenek bir Anabo bulmaktı. Tanrı, bir Anabo ile bir Mefisto gerçek aşka ulaştıklarında onları cennete kabul edeceğini ve kardeşlerin bir şekilde karşılarına çıkan Anabo'nun kimin kaderi olacağını bileceğini buyurdu. Fakat bir sorun vardı; son bin yılda sadece 3 Anabo doğmuştu. Karşılaştıkları ilk Anabo Phoenix'in kaderiydi fakat ölümsüzlüğe ulaşamadan Eryx tarafından öldürülmüştü. Daha sonra Sasha ve Jax birbirini buldu ve ilk kitap bununla ilgiliydi.

 İkinci kitapta ise Mefisto kardeşlerin lideri Key kaderindeki Anabo'yu buluyor ancak bu sefer sorun daha da büyük çünkü Jordan (yani Key'in kaderindeki Anabo) Amerikan başkanının kızı ve Eryx'inde gözünü diktiği ruh Amerikan başkanının ta kendisidir. Tehdit için Jordan'ı öldürmek için kaçırdığında onun bir Anabo olduğunu anlayan Erxy planlarını biraz değiştirir ve Jordan'ı kendisi için kaçırır. Başlangıçta düşünmüştüm ki ne kadar sonu belli bir kitap, aşk meşk kitaplarının hepsi böyle sonu belli. Ancak hiç beklediğim gibi değildi ve vıcık vıcık aşktan ziyade karşımda duyguları herkesten, kendinden bile saklayan ve korkutucu derecede sert bir lider ile hiç onun tipi olmayan başına buyruk bir kız vardı. Bi düşünelim, tabiki Key Jordan'ı Eryx'in evinden kurtaracak ama onlara neye mal olacak? Daha başından kırılıp giden bir hikaye. Sonu ise kesinlikle mükemmel derecede beklenmedik olaylarla sarılmış durumda. Son 10 sayfayı okurken sonuçlarında olanlar yüzünden iyilikten tüm umudumu kesmiştim. Eryx senden nefret ediyorum, sen şeytandan da betersin ve kesinlikle cehennemi hakediyorsun. Ancak ona hükmetmeyi değil oranın en derin çukurunda kemiklerin tekrar tekrar eriyerek yanmayı hak ediyorsun.(tamam bu cümleyi yazarken benimde karanlık tarafım biraz ağır basmış olabilir... tamam sakinim :) ) Kitap 377 sayfa ve ben ancak 375. sayfada derin bir nefes alabildim.

  Melek-Şeytan, Kötü-İyi karmaşasını seven fantastik okurların kesinlikle okuması gereken bir seri. Beni çok etkiledi çok beğendim, harikaydı!  ;)

  Ayrıca bu kitaba, okurken de sürekli dinlediğim Sam Smith-Stay with me şarkısını armağan etmek istiyorum bence birbirlerine yakıştılar :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder